Kadın öğlen namazını kıldı, eşyalarını arabaya yükledi abdestini ve duşunu alıp yola çıkmaya hazırlandı.

Arabası ile bir Antalya Şanlıurfa yolculuğu yapacaktı yine.

Seferi idi yani.

Yola koyuldu kırmızı küçük arabası ile.

Yolda mümkün olduğunca az içecek ve yiyecek tüketiyordu ki  abdest almak zorunda kalmadan seferi namazlarını kılabilsin.

Önce küçük bir camide kıldı, sonra akşam namazı için önünde durduğu restoran marketin arka tarafındaki mescit olarak düzenlenmiş temiz odada.

Tüm bu namaz kılışlarında Allah razı olsun insanlar çok sevecen ve yardımcı idiler.

Yoluna yavaş yavaş devam ederken düşüncesi yatsı namazını da kılıp biraz dinlenmek idi.

Sonra da yavaş yavaş yola devam eder belki Adana veya Antep ‘ de mola verirdi.

Ancak ve ancak onun için çizilmiş başka bir rota vardı da o bilmiyordu.

Bir yandan da aklından 2 gün önce kız arkadaşı ile yaptığı sohbet geçmekte idi. Hz. Danyal hakkında konuşmuşlardı; hatta kadın daha önce hiç duymadığını itiraf etmişti.

Gün içinde de molalarda Hz. Danyal hakkında edindikleri bilgileri karşılıklı olarak paylaşmışlardı. Yatsı yaklaşırken gözleri namaz kılabileceği bir yer aramaya başladı ki. Birden bire abdestinin bozulduğunu hissetti. Eyvah ki eyvah dedi; hava kararmıştı. O arada zaman zaman soru sorduğu başka bir kız arkadaşını aradı ve bir cami bularak ya da bir benzin istasyonunda abdest almasını konuştular. Ama git git uygun bir yer yok. Vakit yaklaşmakta. Sonra gördüğü bir camiye girdi, ezan yeni okunmakta idi; ancak hanım bölümü arkada ve kesinlikle kadınlar için su olan bir yer yok. Üst kata çıktı ve selama durmuş kadınları görünce içi cız ederek yavaşça merdivenleri indi.

Ne yapacağını düşünmeye başladı. Namazını kaçırmak istemiyordu ama nasıl. En sonunda Silifke’ den en geçerken kaldığı minik otel geldi aklına. Yer olup olmadığını sordu, telefonuna gelen konumu takip ederek yola koyuldu. Bunda da bir hayır olduğunu düşünmekte idi. Aslında bir yandan da gece yolculuk yapmamasının daha iyi olabileceğini de düşünüyordu.

Otele gitti; odasına çıktı abdestini alıp namaza durdu. Tüm vücudu yorgundu biraz zorlandı.

Saatini kurdu ve uyudu.

Planına göre abdest alıp sabah erkenden yola çıkacak sabah namazı için mola verecekti.

Saat 4 te uyandı yola çıktı.

Sabah namazına az kala başladı namaz kılabileceği bir yer aramaya ıııı bir de karanlık korkuyor. Benzin istasyonunda çocuklar ‘Bizde mescit var dediler’ ama hava karanlık, mescit karanlık ürktü.

Cami sordu; yol içinde yokmuş şehir merkezini tarif ettiler.

Girdi kadın şehir merkezine. Git git sonra bir beyefendiye sordu.

‘ Bu önünde durduğumuzu küçük bir mescit siz biraz ilerleyin ileride büyük bir cami var’

Kadın ilerledi evet ışıklar içinde bir cami. Önünde bir seyyar satıcı –galiba- ona sordu ve namaza vakti olduğunu öğrendi arabayı park etmek için dolandı biraz. Derken yine yardım geldi bir insan evladından ve park etti arabasını ancak insani bir hal ile bozuldu abdesti yine ya da o öyle hissetti.

İki damla yaş gözünde ‘ Rabbim niye’ derken…

Koşa koşa tarif edilen yere gitti; buz gibi su ama olsun buna da şükür var böyle bir yer. Yerin sahibine bakındı para verecek yok. Koştu camiye.

Kadın kısmı alt katta imiş indi namaz kılan biri var ama o bir erkek…

Adam selam verince kadın

 ‘ Hanımlar kısmı değil mi burası?’

‘Sakin diye geldim, çıkarım şimdi’

Ama gitmiyor adam ışığına duracağı yere karışıyor. Neyse ki başka biri seslendi de yukarıdan gitti adam.

Selama durdu kadın ve neyse ki kılabildi sünnetini ve cemaatle farzını.

Durup hutbeyi de dinledi nasılsa yoldan kalmıştı, planları aksamıştı.

En sonunda Hoca ölmüşlerimize dua ederken duyduğu şu cümle ile dondu kadın:

‘ Ve türbesi yanı başımızda olan Peygamber Hz. Danyal’ ın  ruhuna da El Fatiha’

Çıktığında sordu ve gördü ki Hz. Danyal hemen yanı başında imiş…

Camiinin adı bu nedenle MAKAM imiş.

Bazı anlar…

Bazı zamanlar ve…

Cevapsız sorular…

Biz bilen değiliz…

Bilmediğimizi bir bilen var…

AŞKLA…

MEZOPOTAMYA PRENSESİ

F.Y.A.

Not: Camii çıkışı kadın ödedi borcunu o güzel soğuk sular için...

08.02.2020