Uzun derin sonsuz bir gecenin içindeyim

Gözlerimin körlüğünden bile daha karanlık bir gecede…..

Parmak uçlarım hissiz,  kalmışım rehbersiz…..

 

Ayaklarım binlerce yılın yorgunluğunu taşır misali…….

Duyduğum tek ses

Vahşi paganların

Cenaze ilahileri

Günüme kadar beni izlemekte…..

 

Ateşler yanıyor dağların tepelerinde biliyorum, biliyorum

Çünkü  her bir  alevin ucunu göğsümde hissediyorum…..

Binlerce yıldır  sanki

Bu  kor, köz alevleri   ben  besliyorum…

Ama körlüğümü silemiyorum……

Gece, gece, gece    bitiremiyorum……

 

 

Birer zeytin tanesinden oluşmuş  misali

Çakmak, çakmak   çekirdekleri 

Yüreğimde dönüyor

Vazgeçilemez hapishane mahkumlarının

Sabrını ölçen tespih taneleri  sanki……

 

Uzun derin sonsuz bir gece….

Gözlerimin körlüğünden bile daha karanlık.

Karanlık üstüme geliyor

Bir ışık

Cevabı üstüne sessizlik…..

 

 

Yalnızlığım çok eski benim

Çok eski o kadar ki

O kadar eski ki

Zeytin tane çekirdeklerinin

Tohumdan çiçeğe

Çiçekten meyveye 

Dönüşünü  bile…..

Yalnızlığımla  yalnızlaştırıyorum…..

 

 

Uzun derin sonsuz gecede  emeklemem bile yasak

Ayakta durmak zorundayım.

Alevler alaz alaz yakıyor içimi

Diyemem

Diyemem ben

Yanmaya mecbur

Bilmem ki 

İşlediğim hangi günahların

İnsan olarak

Prangalarındayım…..

 

Aha ışık

İstemem

Aha buz ateşine

Dilemem

Aha güneş

Gözümü kavurur…..

 

Yanmak zorundayım

Ateşler dağların tepelerinde

Ama aydınlatmak için

Değil de……

 

 

Dağlamak için parmak uçlarımı

Yolu bulamasınlar diye…..

 

Aha da kitap

Cevabı neresinde?

 

 

Aha da ışık

 

Var mı?????

 

Soruyorum

Binlerce yıl daha yakılmayı göze alarak

 

Paganların cenaze ilahileri eşliğinde…….

 

 

 

20 Nisan 2011    07.15  Bir önceki gecenin aleviyle…..

 

Uzun boylu   genç adamın  zeytin  çekirdekleri meyveye dönüşsün diye……ümitle…..